22 Nisan 2008 Salı

Antoine Wiertz "La Liseuse des Romans"



Belçikalı Antoine Wiertz (1806–1865) 26 yaşında kazandığı Roma ödülü bursuyla İtalya’ya gitti ve burada büyük ustaların eserlerini yakından görme fırsatı buldu. Belçika’ya döndükten kısa bir süre sonra yeteneği kabul gören, dolayısıyla da desteklenen bir sanatçı konumuna geldi. Devlet, genç ressamın rahat çalışabilmesi için ona Leopold Parkı yakınlarında büyük bir atölye tahsis etti. O da atölyesinde, koca egosuna uygun dev boyutlarda resimler yapmaya başladı. Bugün atölyesi eserlerinin sergilendiği bir müze olarak kullanılıyor.

Hırslı bir sanatçıydı, yeteneği erken yaşta resmiyet kazanmıştı ama bir türlü Paris salonlarında istediği ilgiyi göremiyordu. Tablolarında insanı ürperten, adeta kanını donduran konular kullanmayı seviyordu. Fransa’daki giyotine karşı tavır alan hümanist yazarların etkisinde, bugün onun başyapıtı sayılan “Koparılmış Baş Üzerine Son Düşünceler” adlı tablosunu yaptı. Bu tablosunda büyük olasılıkla Victor Hugo’nun erken dönem romanlarından “Le Dernier Jour d’un Condamné” (İdam Mahkûmunun Son Günü) adlı eserinden etkilendi.

“Roman Okuyucu” tablosu genel anlamda romantik edebiyat yapıtlarından ne denli etkilendiğini gösterir. Kadının okuduğu kitabın başlığı görünmez ama yatağın üzerinde duran kitaplardan birinin üzerinde “Drame / par A.Dumas” sözcükleri okunur. Bu yağlıboya tablo, kitap okuyan diğer kadın figürleriyle karşılaştırıldığında, zarafetten yoksundur. Kadının kendinden geçmiş bir şekilde roman okuyor olması, ayrıca bedeninin yatağın kenarında duran aynaya yansıması, kuşkusuz farklı bir okuma içinde olduğunu anlatmaya çalışır bize.

Çarşaflar buruşmuş, yastığı ikiye katlanmış, sabahlığı olduğunu sandığımız giysi ise yatağın kenarına atılmıştır fakat resimdeki en önemli şey, yatağın altında gizlenen bir erkek figürünün, yatak üzerinde duran diğer kitaplara uzanmış olmasıdır. Dikkatli baktığımızda yatağın altında duranın bir erkek değil, şeytan olduğunu (boynuzludur çünkü) anlarız. Bu durumda, kitapları almaya çalışmıyordur, aksine kitapları kadının okuması ve baştan çıkması için oraya yerleştirenin şeytanın ta kendisi olduğu ortaya çıkar. Aynanın üzerinde takılı duran çiçekli taç ise, masumiyetin geride bırakıldığının kanıtıdır sanki. Ne yazık ki bu eşsiz güzellikteki tablo, ressamın farklı türde boyalar deneme hevesi yüzünden günümüze çok yıpranmış olarak kalmıştır, sanat tarihçilerine göre restorasyonu da bu yüzden olanaksızdır.



“La Liseuse des Romans” (1853)
Wiertz Müzesi, Brüksel

Hiç yorum yok: