22 Nisan 2008 Salı

Jean-Etienne Liotard "Kitap Okuyan Sultan"





Bugüne kadar gördüğüm tüm okuyan kız tabloları içinde Liotard’ın bu resmi, en sevdiğimdir. Bu resim “Türk giysileriyle Marie Adelaide” olarak da bilinir. Fransa kralı XV. Louis’nin üçüncü kızı olan prenses Marie Adelaide, o yılların modasına uyarak harem kıyafetleriyle poz vermiştir ressama.

Kızın elindeki kitabın başlığı görünmez, ama küçük boyutundan bunun bir öykü kitabı olduğunu düşünmek yanlış olmaz. Resmi çekici kılan şeylerin başında prensesin giydiği üçetek ile içi kürklü kaftanın eşsiz güzellikteki desenleri gelir. Desenler o denli canlı ve ince işlenmiştir ki, resmin geri kalanı sanki bu desenleri iyice ortaya çıkarmak için sade ve tek renklidir. Doğunun güzelliğini ressam bu resimde sadece genç kızın giysileriyle değil, dertlerden uzak, keyifli ve rahat oturmasıyla veriyordur sanki. Zaman, doğudaki gibi ağır işliyordur resimde de.

Jean-Etienne Liotard (1702–1789) uzun yıllar İstanbul’da yaşadığı için, resimlerine yansıyan doğu, yüzeysel değildir. Birçok sanatçının oryantalizmin moda olması sonucunda, kulaktan dolma bilgilerle resim yaptığı dönemde, o sadece burada yaşamakla kalmamış, Osmanlı sanatlarını incelemiş ve minyatüre ilgi duymuştur. Ayrıca, hem İstanbul ve İzmir’de yaşadığı yıllarda, hem de daha sonra gittiği Viyana ve Paris’te, kocaman sakalından ve doğu giysilerinden kolayca vazgeçmediği için “peintre turc” adıyla anılmıştır.


Resimdeki kızla bir özdeşlik kurmamın tek nedeni Türk giysileri içinde olması değil, kızın arkasındaki pencerenin kafesi, onun kısıtlanmış fiziksel özgürlüğünü göz önüne seriyor. Bu görüntü üzerine de, kitabın sanki her tür kısıtlamaya meydan okuduğunu düşünmeden edemiyor insan. Fiziksel kısıtlamaların, zihinsel özgürlüklerle alt edildiği düşüncesi ağır basıyor.

Bu resim için poz veren prenses Marie Adelaide, kuşkusuz güzel bir portre çıkması için süslenmiştir fakat yüzyıllar sonra biz resme bakarken onun bu denli şık olmasını neredeyse yadırgarız. Liotard’ın portrelerinde yer alan kadınların kitap okurken, nakış işlerken ya da mektup yazarken şık giysiler içinde poz vermiş olmaları, kitabı bir dekor objesi olarak görmemize neden olur. Yine de terliklerini çıkarmış ve kaftanın üzerinden sıyrılmış olması kimseyi beklemediğini, yalnızlık içinde kitabını okuduğunu düşünmemizi ister. Bugün Liotard’ın diğer birkaç resmini görebiliriz İstanbul’da. Bunlardan biri, Pera Müzesinde görülmeyi bekliyor.
“Kitap Okuyan Sultan” (1753)
Galleria delgi Uffizi, Floransa

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Merhaba,

Öncelikle bu kadar güzel paylaşımlarınız için kocaman bir teşekkürü hakettiğinizi söylemek isterim.

Bu tabloya bakar bakmaz, sizin de değindiğiniz 'şıklık' mevzuna takıldım ben de:)

Kitap okurken, eşofmanlarla, tişörtlerle uzanırız genelde kanepemize, değil mi:)

Bu kadar süslü iken, başında şapka türü şeyler bile varken okuma yapabilmesi takdire şayan doğrusu..

Sevgi ve saygılarımla