22 Nisan 2008 Salı

Peter Ilsted ve Berthe Morisot




Aynı yaşlarda kitap okuyan iki kız çocuğu birbirlerine ne denli benzeseler de, iki tablonun geride bıraktığı duygu tamamen farklı.


Birinci tablo yalınlık, boşluk ve sessizlik üzerine kurulmuş; oysa ikinci tablo, canlılık ve hareket izlenimi veriyor. Birinci kız belki cezalandırılmış ve odasına dersini bitirmek üzere yollanmış. Diğer küçük kız, biraz önce oynadığı topunu sandalyenin arkasına asmış, örgülü saçlarını da sandalyenin arkasında havalandırdıktan sonra okumaya başlamış. Birinci tabloda ödev hissedilirken, ikincisinde topa (ya da oyuna) tercih edilmiş okuma eylemi var. İlk bakışta birbirlerine benziyorlar, fakat dikkatimiz yoğunlaştıkça yaşadıkları dünyaların farkı yüreğimizi burkuyor. Teselliyi ancak aynı güzel masal kitabının içinde kaybolmuş olmalarında buluyoruz.


“Okuyan Kız”ın ressamı Danimarkalı Peter Vilhelm İlsted (1861–1933), karısı ve iki kızını model olarak kullandığı çok sayıda iç mekân resimleri yapmış. Orta sınıfa özgü sadelik hemen her resminde hissediliyor. Odaların içleri sade döşenmiş ve çok temiz; ancak çok gerekli olan eşyalar görülür. Parlak beyaz kumaşlar temizlik duygusunu arttırır.


Genelde İlsted’in resimlerinde görünen kadın figürlerin yüzleri net değildir. Çoğu zaman sırtları dönük şekilde, nakış işler, gitar çalar ya da kitap okurlar. Bir şey yapmadıklarında da boyunları bükük bir merdiven aralığında otururlar. Sessizlik sanırım en belirgin özellikleri bu resimlerin. İlsted, sakin ve dünyadan kopuk ev halini yansıtmakta usta bir ressam olarak biliniyor. Bu resimde de, arkaya dev bir saat koyarak, dayanılmaz sessizliği resmin ezici ağırlığı haline sokuyor. Ayrıca, saat, cezanın daha uzun saatler devam edeceğinin işareti gibi görünüyor.


Berthe Morisot (1841–1895) de İlsted gibi aile fertlerini model olarak kullanan bir ressam. Fonda sanayileşmenin görüldüğü manzara resimlerinin yanı sıra en ünlü tablolarından bazılarında ablasını, kocasını ve annesini resmetmiş. İlsted ile Morisot tamamen farklı coğrafyalarda büyümüş iki ressam ama ortak bir özellikleri daha var: her ikisi ünlü ressamlarla akraba. Morisot, Edouard Manet’nin erkek kardeşiyle evli, İlsted’in kız kardeşi İda ise, Vilhelm Hammershoei’nin karısı. Her iki ressam, usta kayınbiraderlerinden etkileniyor ve resimlerinde bu seziliyor.


Morisot’nun “Kitap Okuyan Küçük Kız” tablosu, özellikle Manet etkisini açıkça gösteriyor. İzlenimcilerin 1874’deki ilk sergisinde Morisot’nun tabloları da yer alıyor. Daha sonraki yıllarda da izlenimci akımın önemli temsilcilerinden biri olarak kabul ediliyor. Birinci resim ne kadar kuzey iklimini anlatıyorsa, Morisot’nun bu resmi de o kadar Akdeniz iklimini yansıtıyor. Arkadaki palmiye ağacının yaprakları, açık ve geniş teras, parlayan güneş, adeta küçük kızı neşe içinde düşünmemizi sağlıyor. Açık alanda olduğu için, İlsted’in resminde hissedilen sessizlik ve sükûnet yerine burada canlılık ve hareket hissediyoruz. Hareketi sağlayan obje de, tabii ki filenin içindeki top.


Atmosferler farklı ama okudukları da farklı mı diye düşünmeye başlıyoruz. Aslında biri sade, diğeri renkli bu iki kız çocuğunun okuduklarıyla birbirlerine yakınlaştıklarını düşünmek benim hoşuma gidiyor. Aynı masalı okuyorlar, farklı yaşamlarında, farklı biçimlerde etkileniyorlar ama bence masallar aynı. Birbirlerinin dünyalarını da ortak masallar sayesinde anlayabilecekler. Çünkü hikâyeler, masallar, romanlar, insanların bilmeden de olsa paylaştıkları bir ortaklık.




Peter Vilhelm İlsted “Okuyan Kız” (1915)




Berthe Morisot “Kitap Okuyan Küçük Kız” (1888)
Museum of fine Arts, Florida

Hiç yorum yok: