22 Nisan 2008 Salı


Mecdelli Meryem sanat tarihinde en çok kitap okurken resmedilen figürlerin başında gelir. Resimlerde Mecdelli Meryem’i tanımak çok kolaydır: hemen her resimde, elinde ya da yanı başında, İsa peygambere sürdüğü yağın içinde bulunduğu güzel bir kavanoz durur.
Yüzyıllar sonra hala ressamların ve edebiyatçıların ilgisini çekmeye devam etmesinin nedeni büyük olasılıkla bugün bile öyküsünün bize tanıdık gelmesinde yatar. Yaşam öyküsü onu hep çekici kılar.


Efsaneye göre, peygamberin ayaklarını yıkadıktan sonra uzun kızıl saçlarıyla kurulamış, yağ sürmüş ve döktüğü gözyaşlarıyla, ruhundaki yedi ölümcül günahtan kurtulmuştur. Resimlere yansıyan bir başka özelliği de genelde kırmızı elbise giymesidir. Gösterişli kırmızı kıyafeti onun günahkâr geçmişini temsil ettiği gibi, göz alıcı güzelliğini de ortaya çıkarır.


Kutsal Kitaplarda çok sayıda Meryem adı geçtiği için bazı karışıklıklara da neden olur. Bazı araştırmacılar, İncil’de adı geçen günahkâr Meryem ile İsa tarafından vaftiz edilen Meryem’in birbirlerine karıştırıldığını yazmışlardır. Elbette, asıl en çok sözü edilen Meryem Ana ile aynı isimde olmasının da ayrıca bir anlamı vardır: Katolik inancına göre İsa’nın annesi olan bakire Meryem ne denli kusursuzluğu, saflığı simgeliyorsa, Mecdelli Meryem’in geçmişi de o denli karanlıktır. İki Meryem tam bir zıtlık oluşturur.


Mecdelli Meryem’in yağı kadar kitabı da önemlidir. Okumadığında da önünde açık bir kitap durur. Bunca dinsel resimde kitapla resmedilmesinin nedeni, ona Tanrı’nın sözlerinin peygamber tarafından söylenmiş olmasıdır. İnananların gözünde o, bu sözlere inanmış, okuyan bir kadındır. Elindeki kuşkusuz kutsal kitaptır ama kitaptan daha önemlisi sözün kendisidir.


Hollandalı ressam Ambrosius Benson (1495–1550) tarafında yapılmış birkaç Mecdelli Meryem tablosu vardır. Mecdelli Meryem’i kitabıyla resmeden çok sayıda Hollandalı usta gibi, o da güzelliğini ön plana çıkarmıştır. Fakat onun resimlerindeki figür çok daha masum bir ifade takınmış görünür. Artık tamamen geçmişinden kurtulmuş, ruhu aydınlığa kavuşmuş (bu aydınlanmanın nedeni elindeki kitaptır), saflığını yeniden bulmuş bir kadındır.


Daha sonraki yıllarda yapılan Mecdelli Meryem tablolarında kitap ve yağdanlığın yanı sıra bir de kuru kafa belirmeye başlar. Bunun nedeni de İsa’nın ölümüne tanıklık etmesindir.
Bence, Mecdelli Meryem’in “okuyan kızlar” tabloları arasında çok önemli bir yeri var. Her şeyden önce daha önceki haftalarda gördüğümüz roman okuyan kızlardan farklı, Mecdelli Meryem’in elindeki kitap sadece bir düşünceyi temsil ediyor. Okuma eylemi de gerçek bir okuma değil bu yüzden. Bir çeşit, ilahi sözlerin kendisine ulaştığını simgeliyor.

Hiç yorum yok: